


Aşırı Tazminat: Fazla Mesai Telafi Edici Davranışının Sebeplerini ve Sonuçlarını Anlamak
Aşırı telafi, bir birey veya kuruluşun algılanan bir zayıflığı veya eksikliği güçlü veya olumlu bir özelliği abartarak veya aşırı vurgulayarak telafi etmesi durumunda ortaya çıkar. Bu, işyerinde, ilişkilerde veya kişisel gelişimde olduğu gibi yaşamın çeşitli yönlerinde görülebilir.
Örneğin, zekası konusunda güvensiz hisseden biri, bilgisini ve değerini kanıtlamak için aşırı konuşkan veya konuşmalarda baskın davranarak bu durumu fazlasıyla telafi edebilir. Benzer şekilde, rekabetten korkan bir şirket, aşırı harcama yapmak veya kaliteden ödün vermek anlamına gelse bile, öne çıkmak için ürünlerini veya hizmetlerini agresif bir şekilde pazarlayarak aşırı telafide bulunabilir.
Aşırı tazminat hem olumlu hem de olumsuz olabilir. Bir yandan bireyleri kendilerini geliştirmeye ve hedeflerine ulaşmaya motive edebilir. Öte yandan tükenmişlik, çatışma veya sağlıksız bir başarı takıntısı gibi olumsuz sonuçlara da yol açabilir.
İşte aşırı telafinin bazı örnekleri:
1. İşkoliklik: İşinde kendini yetersiz hisseden biri, kişisel hayatını ve sağlığını ihmal etmek anlamına gelse bile aşırı uzun saatler çalışarak bunu fazlasıyla telafi edebilir.
2. Ses yüksekliği: Sesi veya iletişim becerileri konusunda kendini güvensiz hisseden biri, dikkat ve onay almak için yüksek sesle veya agresif konuşarak bunu aşırı derecede telafi edebilir.
3. Mükemmeliyetçilik: Başarısızlıktan korkan biri, yaratıcılığı, esnekliği veya zevkten fedakarlık etmek anlamına gelse bile, hayatının her alanında mükemmellik için çabalayarak bunu fazlasıyla telafi edebilir.
4. Gösteriş: Sosyal statüsü konusunda kendini yetersiz hisseden biri, başkalarını etkilemek ve kabul görmek için zenginliğiyle, mülkleriyle veya başarılarıyla gösteriş yaparak bunu aşırı derecede telafi edebilir.
5. Saldırganlık: Kendini tehdit altında veya savunmasız hisseden biri, gücünü ve hakimiyetini ileri sürmek için saldırgan veya çatışmacı davranarak aşırı telafi edebilir. Aşırı telafiden kaçınmak için, davranışı yönlendiren altta yatan korkuları, güvensizlikleri veya eksiklikleri tanımak ve ele almak önemlidir. Bu, kendi kendine düşünmeyi, terapiyi veya güvenilen başkalarından geri bildirim almayı içerebilir. Ayrıca öz farkındalık, farkındalık ve öz düzenleme uygulamaları, bireylerin duygu ve davranışlarını daha sağlıklı ve dengeli bir şekilde düzenlemelerine yardımcı olabilir.



