Klasizmi Anlamak: Türleri, Etkileri ve Sorunu Ele Alma
Klasizm, sosyal sınıfa dayalı bir ayrımcılık biçimidir ve sosyo-ekonomik statülerine bağlı olarak bireylere veya gruplara karşı önyargı, ön yargı ve eşitsiz muamele gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Aynı zamanda dil, medyada temsil, eğitim, istihdam, barınma, sağlık hizmetleri ve toplumu şekillendiren diğer sistem ve yapılar yoluyla da sürdürülebilir. Basmakalıplaştırma ve damgalama: Sınıfçı tutumlar genellikle insanları sosyal sınıflarına göre kalıplaştırmayı içerir; örneğin işçi sınıfından insanların daha yüksek sınıflardan gelenlere göre daha az zeki veya daha az yetenekli olduğunu varsaymak gibi. Bu stereotipler belirli gruplara karşı damgalanmaya ve ayrımcılığa yol açabilir.
2. Kaynaklara sınırlı erişim: Alt sosyal sınıflardan insanlar, sınıfçılık nedeniyle eğitim, sağlık ve istihdam olanakları gibi kaynaklara erişimde engellerle karşılaşabilirler. Bu, eşitsizliğin sürmesine neden olabilir ve sosyal hareketliliği sınırlayabilir.
3. Eşitsiz muamele: Sınıfçılık, insanlara sosyal sınıflarına dayalı olarak eşit olmayan muamelede kendini gösterebilir; örneğin işe alma, terfi veya kaynaklara erişimde üst sınıftan olanları kayırmak gibi.
4. Temsil eksikliği: Alt sosyal sınıflardan insanlar hükümet, medya ve eğitim gibi güçlü konumlarda yeterince temsil edilmiyor olabilir ve bu da sınıfçılığın daha da devam etmesine neden olabilir.
5. İçselleştirilmiş sınıfçılık: Bu, alt sosyal sınıflardan bireylerin kendi sınıflarıyla ilgili olumsuz mesajları içselleştirmeleri ve kendilerini üst sınıflardan daha az hak eden veya daha az yetenekli olarak görmeye başlamasıyla ortaya çıkar.
Sınıfçılığın ırkçılık, cinsiyetçilik veya diğer ayrımcılık biçimleriyle de örtüşebilir ama bu baskı biçimleriyle de kesişebilir. Örneğin, işçi sınıfından beyaz olmayan bir kişi, günlük yaşamında hem sınıfçılıkla hem de ırkçılıkla karşı karşıya kalabilir.