


Lümpenproletaryayı Anlamak: Marx'ın Ötekileştirilmiş İşçi Sınıfı Kavramı
Lümpen proletarya, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından işçi sınıfının parçası olmayan alt sınıf veya toplumun dışlanmış kesimlerini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Terim ilk kez Marx ve Engels'in 1845-1846'da yazdığı Alman İdeolojisi adlı eserde kullanıldı.
Marksist teoride proletarya, ücret karşılığında emek güçlerini satan işçi sınıfını ifade eder. Ancak Marx ve Engels, toplum içinde geleneksel işçi sınıfının parçası olmayan ancak hâlâ kapitalizmin altında acı çeken bazı grupların bulunduğunu kabul ettiler. Bu gruplar arasında yoksullar, işsizler, suçlular ve diğer marjinal bireyler yer alıyordu. Terim, yalnızca yoksul olanları değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel olarak marjinalleştirilmiş ve çoğunlukla ana akım toplumun dışında görülenleri tanımlamak için de kullanılıyordu.
Marx ve Engels, lümpen proletaryanın kapitalizmin bir ürünü olduğunu ve onların varlığının bir Kapitalist toplumun doğasında var olan sistemik eşitsizliklerin ve sömürünün bir sonucudur. Geleneksel işçi sınıfıyla aynı sınıf çıkarlarına bağlı olmadıkları için lümpen proletaryanın devrimci bir güç olma potansiyeline sahip olduğuna inanıyorlardı. Alt sınıflar, evsizler ve yoksulluk içinde yaşayanlar gibi. Ancak lümpen proletarya kavramının belirli bir tarihsel ve teorik bağlam içerisinde geliştirildiğini ve modern topluma uygulanmasının yoruma ve tartışmaya konu olabileceğini belirtmek önemlidir.



