Mülkiyet nedir?
Mülkiyet, sahibinin üzerinde bulunduğu arazi de dahil olmak üzere mülk üzerinde süresiz olarak tam ve mutlak mülkiyete sahip olduğu bir mülk sahipliği türüdür. Bu, sahibinin herhangi bir kısıtlama veya sınırlama olmaksızın mülkü uygun gördüğü şekilde kullanma, satma veya elden çıkarma hakkına sahip olduğu anlamına gelir.
Sahibinin mülkü yalnızca belirli bir süre için sınırlı kullanma hakkına sahip olduğu kiralık mülklerin aksine Mülkiyet mülkleri belirli bir süre boyunca daha fazla esneklik ve kullanım süresi güvenliği sunar. Mülkiyet mülkiyeti genellikle kentsel alanlardaki evler ve apartman daireleri gibi daha değerli ve arzu edilen mülklerle ilişkilendirilir.
Mülkiyet mülkleri ayrıca iki kategoriye ayrılabilir:
1. Basit ücret: Bu, sahibinin, üzerinde bulunduğu arazi de dahil olmak üzere mülk üzerinde belirsiz bir süre için tam ve mutlak mülkiyete sahip olduğu en yaygın serbest mülkiyet türüdür.
2. Kiralık daire: Bu, sahibinin mülkü kullanmak için uzun bir kira sözleşmesine (genellikle 999 yıl veya daha fazla) sahip olduğu, ancak üzerinde bulunduğu araziyi kullanmadığı bir tür mülk mülkiyetidir. Arazi hâlâ mülk sahibine aittir ve mülk sahibi, konut sahibinden arazi kirası ve diğer ücretleri talep edebilir.
Genel olarak, mülk sahipliği, bir mülk üzerinde daha fazla kontrol ve esneklik sunarak onu birçok ev sahibi ve yatırımcı için daha cazip bir seçenek haline getirir.
Mülkiyet, bir kişinin tüm işletmenin sahibi olduğu ve yönettiği bir işletme sahipliği türüdür. Mal sahibi olarak bilinen işletme sahibi, işletme üzerinde tam kontrole sahiptir ve borçlar ve yasal yükümlülükler de dahil olmak üzere işletmenin tüm operasyonlarından kişisel olarak sorumludur.
Mülkiyetin birkaç temel özelliği vardır:
1. Mülkiyet: Mülkiyet, bir şahsın veya küçük bir grup şahsın mülkiyetindedir.
2. Kontrol: İşletme sahibi, işletme üzerinde tam kontrole sahiptir ve faaliyetleriyle ilgili tüm kararları kendisi alır.
3. Sorumluluk: İşletme sahibi, işletmenin tüm borçlarından ve yasal yükümlülüklerinden şahsen sorumludur.
4. Vergilendirme: Mülkiyetler, doğrudan geçişli kuruluşlar olarak vergilendirilir; bu, ticari gelirin, sahibinin kişisel vergi beyannamesi üzerinden bildirildiği anlamına gelir.
5. Sermayeye sınırlı erişim: Fon toplamak veya hisse senedi ihraç etmek için resmi bir yapı bulunmadığından, mülk sahiplerinin sermayeye erişimi genellikle sınırlıdır.
6. Sınırlı ömür: Mülkiyetlerin sınırlı bir ömrü olabilir, çünkü genellikle sahibinin katılımına bağlıdırlar ve mal sahibi emekli olduğunda veya işten ayrıldığında varlığı sona erebilir.
Mülkiyetin avantajlarından bazıları şunlardır:
1. Kurulması kolay ve ucuz: Mülkiyet şirketlerinin kurulması ve sürdürülmesi, diğer işletme mülkiyeti biçimleriyle karşılaştırıldığında nispeten kolay ve ucuzdur.
2. Esneklik: İşletme sahibi, iş üzerinde tam kontrole sahiptir ve kararları hızlı ve kolay bir şekilde verebilir.
3. Vergi avantajları: Mülkiyetler, doğrudan geçişli kuruluşlar olarak vergilendirilir; bu, işletme gelirinin, sahibinin kişisel vergi beyannamesi üzerinden raporlandığı ve daha düşük vergi oranlarına tabi olduğu anlamına gelir.
4. Basit yönetim yapısı: Mülkiyetler, iş ile ilgili tüm kararları mal sahibinin verdiği basit bir yönetim yapısına sahiptir.
Ancak, dikkate alınması gereken bazı dezavantajlar da vardır:
1. Sınırsız sorumluluk: İşletmenin riskli ve potansiyel olarak yıkıcı olabilecek tüm borçlarından ve yasal yükümlülüklerinden işletme sahibi şahsen sorumludur.
2. Sermayeye sınırlı erişim: Fon toplamak veya hisse senedi ihraç etmek için resmi bir yapı bulunmadığından, mülk sahiplerinin sermayeye erişimi genellikle sınırlıdır.
3. Sınırlı ömür: Mülkiyetlerin sınırlı bir ömrü olabilir, çünkü genellikle mal sahibinin katılımına bağlıdırlar ve mal sahibi emekli olduğunda veya işten ayrıldığında varlıkları sona erebilir.
4. Süreklilik eksikliği: Mülkiyetlerin veraset planlaması için resmi bir yapısı yoktur, bu da mülkiyetin devredilmesini veya işletmenin varlığının devam etmesinin sağlanmasını zorlaştırabilir.