Okuryazarlık Sonrasını Anlamak: Kültürel Değerlerde Bir Değişim
Okuryazarlık sonrası, nüfusun çoğunluğunun okuyup yazabildiği ancak bunu yapabilme yeteneğinin artık sosyal avantaj veya statü sağlamadığı bir devlet veya toplumu ifade eder. Başka bir deyişle, okuryazarlık sonrası, okuryazarlığın yaygın olduğu, ancak mutlaka değer verilmediği veya ayrıcalıklı olmadığı bir toplumdur.
Okuryazarlık sonrası bir toplumda, okuma ve yazma, zeka veya gelişmişliğin belirteçlerinden ziyade temel beceriler olarak görülür. Bunun nedeni, teknoloji yoluyla bilgiye ulaşılabilirlik, belirli yazılı iletişim biçimlerinin azalması veya sosyal norm ve değerlerdeki değişiklikler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.
Post-okuryazarlık kavramı ilk olarak edebiyat eleştirmeni ve akademisyen tarafından önerildi. George Steiner, 1994 tarihli "Trajedinin Ölümü" adlı kitabında. Steiner, kitle iletişim araçlarının yükselişinin ve geleneksel edebiyat biçimlerinin gerilemesinin kültürel değerlerde bir değişime yol açtığını, öyle ki okuryazarlığın artık kişinin toplumdaki yerini belirlemede anahtar bir faktör olarak görülmediğini savundu. eğitim, sosyoloji ve kültürel çalışmalar da dahil olmak üzere çeşitli alanlardaki bilim adamları tarafından araştırılmıştır. Bazıları post-okuryazarlığın insan iletişiminin gelişiminde yeni bir aşamayı temsil ettiğini öne sürerken, diğerleri bunu geleneksel okuryazarlık ve entelektüel araştırma biçimlerine bir tehdit olarak gördü.